5 Ağustos 2010 Perşembe

sevdiğimiz kötü adamlar.(en azından benim)


BANE:batmanı kırması(mecazi anlamda ağır laf söyleyerek değil tam anlamıyla:bel kemiğini kırarak)her nekadar nefret etmek için bir sebebsede bu meksikalı güreşçilere benzeyen villain a asla kızılmıyor.amacı çok açık gothama sahip olmak bunun için aşılacak yol belli batman ve bane onu daha önce hiç kimsenin aşmadığı gibi aşıyor.jokerin bir yerde söylediği gibi bunca efsanevi düşmanı(joker,bilmececi,penguen) dururken bu adamın batmanı neredeyse öldürücek olması....bane i diğerlerinden ayıran iki önemli özelliği var.birincisi bane inanılmaz fiziksel gücüne rağmen tam bir strateji ustası direk olarak düşmanına yaklaşmıyor(ve bunu güçsüzlüğünden dollayı değil çok güçlü olmasına rağmen yapıyor.)ikincisi batmanın diğer düşmanları gibi kafayı bişeye takmadığı için (gucunu aldığı venom isimli maddeyi hariç tuttuyoruz tabbi)gayet mantıklı düşünüp normal kararlar veriyor.batmanın kim olduğunu anlaması*tuzak olacağı için kendi adamlarını kurtarmaması gibi hareketlerden bane nin ne kadar mantıklı bir karakter olduğu anlaşılıyor.tabbi sonunda oda blackgate hapisanesinin yolunu tutuyor.(buraya dikkat diğer villain lar arkham tımarhanesine atılırken bane hapise gidiyor.

3 Ağustos 2010 Salı

NOT:.blogdaki butun yazılar benim görüşlerimi içermektedir.kırdığım kimse varsa peşinen özür.

7 Mayıs 2010 Cuma

mecburen wrestling yazısı 1

mayıs ayındaki wwe istanbul faciası sonunda(izlandadaki volkan patlaması sonucu gösterinin iptal olması) bilet satan firma ileriye alındı diyor ama benim hiç ümidim yok.kasım ayında bir dunya turu falan olmazsa türkiyeye gelmeyecekler.bu konuyla ilgili ne kadar (bilgisiz demiyim) saçma bilgiyle dolu olduğunu gösterdi insanların bu işi seven biri olarak bazı cevapları vermek şart oldu.


soru 1 ben güreş sevmiyorum.
cevap 1 sevme

s2 ben güreş sevmiyorum sende sevme
c2 işte butun saçmalığın başladığı yer burası.sevmezsen seyretmezsin başkasının zevkini engellemek niye.dört cümlelik bilgin olmayan şeye neden laf sokmaya çalışıyorsun.

s3 güreş çoçuk işi
c3 oldu sen bu cümleyi etin bizlerde utanc içinde kaçıştık.hiçbir bilgin fikrin yok yorumunda olmasın.bu cümleyi kuran bilimum eleman pc ve konsol larda envayi çeşit oyunu oynuyor.başkalarına görede bu oyunlar çoçuk işi .futbolu aptalca bulan milyonlarca insan var bu futbol severi engeliyormu.yani neyin ciddi? neyin çoçuk işi olduğunu
belirleyen merci sen misin.

s4 güreşin adı bile amerikan güreşi kültürümüzü yozlaştırıyor.
c4 nispeten makul bir eleştiri.bu şovun yada sporun adı amerikan güreşi değil onu söyleyeyim önce. pankreas da amerikan güreşide türkiye de icat edilmiş isimler.dunyada kullanılan isim pro wrestling .ama bu isim türkiyede anlamlı olmayacağından(bende katılıyorum buna)nasıl: phantom kızılmaske diye turkçe isim aldıysa ;nasıl teksas la ilgisi olmayan il grande blek teksas adıyla yayınlandıysa bu işe de amerikan güreşi yakıştırması yapılmıştır.
bunu açıkladıktan sonra sorunun aslına katılıyorum ancak yurtdışı herşey belli bir nebze yurtiçinindeki kültürü bozar bunun kaçışı mallesef yoktur.şu an ismini hatırlayamadığım bir prof. 1950 yıllarda yazdığı bir kitapla (hristiyanlık ve diğer dinlerdi galiba kitabın adı).bundan neden kaçış olmadığını anlatmıştır.yani batının medeniyetini alalım ahlaksızlığını almayalım mallesef gerçek olmayan bir temmenidir ancak.
bu eleştiriyi yapanlara tavsiyem birazda özelleştiri yapmalarıdır.sen lost un yeni bölümünü indirip iphone da sevrederken ayağında nike ayakabılarla; herhangi bir yozlaşma olmuyormu amerikancılık değilmi bu yapılan.evet öyle peki o zaman amerikan güreşine yüklenmenin ne manası var. ilk taşı hayatında amerikancı bişey olmayan atsın(belki uzayda bullursunuz diycektim o bille zor artık.)


s5 kardeşim güreş seyreti şimdi zıplıyo evin içinde
c5 çocuk bu güzel kardeşim zıplayacak hoplayacak işi bu.sanırsınki güreş seyretmeden çocuk put gibi duruyodu. zinhar yalan. o zaman da sünger bob diye örümcek adam diye zıplıyodu sadece obje değişti çocuk zıplıyo kuduruyo diye meraklanmayın bence tersi olursa meraklanmalı yaramazlık yapmayan çocukta bi bozukluk vardır.


.

11 Mart 2010 Perşembe

pirates

her oyunun efsane olmadığı herkesinde oyuncu olmadığı eski güzel günlerin en güzel oyunuydu pirates( wings ve canon foder ile birlikte) sadece sabit olmayan amigamı yere kurduğumu ve katalitik sobayı açtığımı hatırlarım sonra handel in su müziği ve ver elini kuba ,bahamalar ve karaipler.
yedi denizde dolaştığımız maceralar, aşklar yaşadığımız harika bir oyundu pirates.amaç korsanlık yapmaksada aslen;pek çok değişik noktayada dikkat etmek gerkiyordu.kendinizden güçlü gemilere saldırmak kariyerinizi fakirlik içinde sonlandırabiliyordu çoğu zaman.yada aldığınıız yabancı tayfalara bozulan esas tayfa isyan ediyordu sıksık.bazı yerde 20 altın eden yağma malı bazı yerde 2 altın bile etmiyordu.
hatta bazı tücar ben korsanla iş yapmam deyip fiat bile vermiyordu size.ee korsanlık olurda romance olmazmı ününüz yeterince artıysa ya gözluklu ispanyol valinin kızını yada koca memeli fransız vali kuzenini alıyordunuz eş olarak.o da her eşin olması gerektiği gibi yardım ediyor gelecek altınlı filoları söylüyordu size.
hiç unutmam bu oyundaki kendi düğünümü fotoğraflamıştım (aynı wings oyunundaki cenazemi resimlediğim gibi) tam istediğim gibi at kuyrulklu korsanım mavi elbisesiyle dans ederdi düğünde.at kuyruğuna 1- 2 yıl sonra kavuştum ve bir daha hiç ayrılmadık.mavi elbise ve düğüne daha var sanırım.